Geçtiğimiz günlerde global araştırma ve veri analizi firması “The Manifest” 2020 yılının önemli konu başlıklarından pandeminin, işveren markası stratejileri üzerindeki etkilerini ve işe alım yöneticilerinin yeni nesil önerilerini bir rapor haline getirerek yayınladı. ABD’de 500 işe alım yöneticisinden bilgi ve fikir alınarak tamamlanan araştırma, gelecekteki çalışanlarımıza sunabileceğimiz değer önerileri konusunda faydalı bilgiler veriyor. İşveren markası, çeşitli projelerde karşımıza çıkan ve üzerinde uzmanlaştığımız bir konu olunca, araştırmanın sonuçlarını yayınlamak ve ABD ile Türkiye arasındaki uygulama benzerliklerini ve farklılıklarını ele almak istedik.
Bilindiği gibi işveren markası, bir adayın bir şirketin çalışmak için iyi bir seçenek olduğunu ve bu şirkete ait bir pozisyona başvurmanın zaman ve çabaya değer olduğunu gösteren en önemli göstergelerden biri. Sadece birkaç ay öncesine kadar şirketler yetenekli adayları çekmek için sosyal medya içeriklerinde konforlu çalışma alanları ve ofisteki sosyal imkanlara ilişkin pozitif yönleri ön plana çıkaran görsel içerikler paylaşıyorlardı. Tüm bunlar pandeminin patlak vermesiyle ve global ekonomilerdeki dengelerin kökten sarsılmasıyla dramatik bir şekilde değişti. COVID-19 dünyadaki ekonomileri altüst etti, önce artan işsizlik sonra işyerinde çeşitliliğe artan talepler işverenlerin işveren markalarını sosyal medyada, dijital iş ilanlarında ve hatta şirket web sitelerinde yeniden düzenlemelerini öncelikli bir ihtiyaç haline getirdi. İşletmeler ofislerini yeniden açmaya karar verip şirketlerde yeniden işe alım süreçleri hızlanınca, mevcut iş hayatımıza ve çalışma şartlarına uygun bir işveren markası stratejisi oluşturmak da kaçınılmaz hale geldi.
Araştırma sonuçları
- Şirketlerin %98’i iş ilanlarını sosyal medya ve dijital kanallarda paylaşıyor, bu nedenle iş arayanlara her zaman son sürümde bilgi vermeleri gerekiyor.
- İşe alım yöneticilerinin yarısından fazlası (%57’si) işveren markasını desteklemek amacıyla sosyal medyayı kullanıyor. Sosyal medyanın milyonlarca adaya ulaşmak için en doğru araç olduğunu düşünüyorlar.
- İK profesyonellerinin %71’i iş ilanlarını yayınlamak için kariyer sitelerini kullanıyor. İK yazılımları İK profesyonellerine birden fazla platformda bulunan ilanlarını düzenleme ve aynı sürümde tutma olasılığı tanıyor.
- İş arayanların %70’i potansiyel işverenlerinin işyerinde çeşitliliğe değer vermesini ve bununla ilgili bir politikası olmasını bekliyor.
- İşe alım yöneticilerinin neredeyse hepsi (%91’i) adayları çekmek için yan hakları ön plana çıkarıyor. İşverenler sağlık ve ücretli izin olanaklarını işveren markasının bir parçası olarak ön plana çıkarıyor.
- İşe alım yöneticilerinin üçte biri (% 33) işveren markalarında esnek uzaktan çalışma seçeneklerini teşvik ediyor. COVID-19 salgını sırasında işe alım yaparken ofis içi avantajları teşvik etmekten kaçınmakta fayda var.
2020’de İşveren Markası Stratejisini Oluşturmanın Yolları
- Açık pozisyonları doğru ifade edin. İşe alım yöneticilerinin sosyal medyayı dolan, dondurulan ve kapatılan pozisyonlarla ilgili sürekli güncellemesi gerekiyor. Farklı kanallardaki ilanların da aynı hassasiyetle yönetilmesi adayların işveren markası algısı açısından oldukça önemli.
- Çeşitlilik ve kapsayıcılık vaadinizi ve bu konuya olan ilginizi ifade edin. ABD’de ve dünyada ırkçı ve ayrımcı aksiyonlara olan tepki her geçen gün büyürken yeni nesil adayların çeşitliliğe olan ilgisi de benzer bir hızda artıyor. İşveren marka stratejinizde bu konu başlığını kapsayacak bir güncelleme yapmanız bu nedenle çok önemli.
- Pandemi döneminde adaylara en çekici gelebilecek yan haklarınızı ön plana çıkarın. Adayların çoğu ofis içi ve dışı yan hakları da bir işi değerlendirirken ön planda tutuyor. ABD’de ön plana çıkan yan haklarda özel sağlık sigortası, ücretli izin olanakları ve bireysel emeklilik katkıları ilk üç sırayı paylaşıyor.
- Esnek uzaktan çalışma modellerinizle ilgili şeffaf bir aktarımda bulunun. Pandemi bazı pozisyonlar için full time uzaktan çalışmayı hayatımıza sokacak gibi görünüyor. Artık ofiste çalışmayla ilgili sağladığımız faydaların çoğu hayatımızdan çıkıyor. Son verilere göre çalışanların %66’sı haftanın birden fazla günü tamamen evden çalışıyor. İşverenlerin ilanlarında uzaktan çalışma opsiyonlarını ve evden çalışmayı konforlu hale getirebilecek ek imkanlarını ifade etmeleri gerekiyor. Bu alanlarda çalışanlarınızdan da destek alarak sosyal medya kampanyaları yapmak ve sesinizi daha güçlü duyurmak da mümkün.
Amerika’daki işe alım yöneticilerine uygulanan anketin sonuçlarına bakıldığında Türkiye için en uygulanabilir işveren markası stratejileri işe alım ilanlarının yeniden düzenlenmesi ve yan haklar gibi görünüyor. Türkiye’de hala çeşitliliğe olan ilgi biraz daha geriden geliyor. Anket sonuçlarına katılmakla birlikte birkaç ek işveren markası önerisi de biz ekleyelim isteriz;
Markanızı iş arayanlar için çekici kılmak istiyorsanız;
Aday deneyimini önemseyin.
İş ilanınızdan, iş görüşmesi sırası ve sonrasındaki yaklaşımınıza kadar her şey aday deneyimini etkileyen faktörlerdir. Bu adımlarda profesyonelce hazırlanmış bir strateji aday deneyimini pozitife çevirmeye yarayacaktır.
Dürüst olun.
Adaylara önerdiğiniz deneyimi onlar işe başladığında sunamayacaksanız, gerçekçi bir resim çizmeye özen gösterin. Unutmayın en iyi aday başka şirketlerde çok başarılı olmuş aday değil, sizin şirketinize en uygun adaydır. Şirketinizi iyi ve gelişime açık yönleriyle samimi bir biçimde tanıyan ve tüm yönlerini bilerek bu işi tercih eden adayların bağlılığı her zaman daha yüksek olacaktır.
Bir hikayeniz olsun.
Bugün olduğunuz marka olmak için nasıl aşamalardan geçtiniz? Bugün olduğunuz markayı nasıl meydana getirdiniz? Hangi engellerle karşılaştınız? Geleceği nasıl görüyorsunuz? Yol arkadaşlarınızın sizi nereye taşımasını istiyorsunuz? Bunları ortaya koyarak adaylarınızı etkileyebilirsiniz.
Pozitif bir çalışan deneyimi sunun. Çalışanlarınız marka elçileriniz olsun.
Unutmayın çalışanlarınız markanızın en önemli temsilcileri. Çalışanlara esneklik, karar alma sürecine katılma imkanı, takdir teşekkür kültürü gelişmiş bir kurum yaklaşımı sunduğunuzda çalışanlarınız markanızı içeride ve dışarıda sizin adınıza savunur ve önerirler.
Kariyer olanaklarında çeşitliliğe kafa yorun.
Dikey ya da yatay hiyerarşi olması farketmeksizin, çalışanlara farklı alanlarda deneyim kazanıp gerçekten istedikleri rolle ilgili bilgi ve deneyim edinmelerini sağlayacak imkanlar sunun. Organizasyon yapısı içerisinde bunu gerçekleştirmek zor olsa da, resmi olarak atamasanız bile deneyim elde etmeleri için çalışanlarınıza bir esneklik sağlayabilirseniz, bu da markanızın esneklik ve imkanları ile ilgili pozitif bir algı yaratacaktır.